Abanoz Kanatlar

Abanoz Kanatlar’a başlarken sadece bir fantastik kurgu okuyacağımı düşünüyordum ama ırkçılığı böylesine güzel fantastik bir evrende ele alınmasını ve siyah gençlerin maruz kaldığı zorlukları ele alarak kardeşlik ve ırkçılık gibi önemli temalara odaklanmasını çok sevdim 😍

Uzun zamandır, iki dünyada yaşadığımı hissediyordum.

Ama bunun nedeni, birini diğerine tercih etmeye zorlanmamdı.

Artık seçmiyorum.

Ben hem Doğu Sırası’nda Rue’yum hem de bir Ghizon kraliçesiyim.

Rue'nun hayatı annesinin öldürülmesiyle altüst olur. Daha önce hiç tanışmadığı babası tarafından alınır ve gizli ada Ghizon'a götürülür. Kız kardeşi Tasha ile ayrılmak zorunda kalır. Bu sihir gücüyle yönetilen adada adapte olamayan Rue, kuralları ihlal eder ve Houston'a, özlediği kız kardeşini görmek için geri döner. Ancak eski mahallesinde siyahi gençlerin suç işlemeye zorlandığını ve kız kardeşinin hayatının tehlikede olduğunu keşfeder.

Rue'nun mahallesinde dolaşan kötülük ile Ghizon'daki gizemli güçler arasında bağlantılar olduğunu fark etmesiyle hikaye derinleşir. Ghizon’un yönetimindeki ve herkesin taptığı adam Şansölye ve ikinci adamı General bütün olayların arkasındaki kötü karakterlerimiz 😡 Ailesini ve sevdiklerini korumak için gerçek kimliğini benimsemesi ve atalarından miras kalan gücü kabul etmesi gereken bir noktaya gelir.

Abanoz Kanatlar, fantastik öğelerle zenginleştirilmiş, akıcı ve derinlikli bir hikaye… İlk başta kurgulanmış dünyaya alışmak zor olsa da zamanla hikayenin akıcılığıyla bütünleşiyorsunuz.

Hemen peşine ikinci kitabı Altın Küller’e başladım ve bitirdim çünkü sonu tam savaşın başlamasıyla son bulmuştu. Ve Rue kurtarması gereken bir halkı var ve ben yeni güçleri ile neler yapacağını merak ediyordum 🫠