
Belki
Belki, Sema Soykan’dan Kıbrıs tarihi, savaş, göç, aşk ve direnişi anlatan güçlü, gerçekçi, tarihi roman.
Roman, İngiltere’den gelen Sarah’ın Kıbrıs’a dönmesiyle başlar. Sarah, bir belgesel çekmek için Kıbrıs’a gelir ve bu süreçte ona rehberlik etmesi için Kıbrıs Türkü Sevgi önerilir. Sevgi, üniversitede yazdığı makaleler ve makalelerindeki derin bilgi birikimiyle tanınmaktadır. Ancak geçmişindeki acılar, babası ve dedesinin casus olarak yaftalanması, onu bu teklife karşı temkinli kılar. İçinde büyüttüğü korkular ve şüpheler, karar vermesini zorlaştırır.
Bu sırada anavatandan gelen Yiğit de hikâyeye dahil olur. Yiğit, mücahit kimliğiyle güçlü, sert, vatansever bir karakterdir ve Sarah’ın film projesinde Sevgi’nin yer alması için aracı olur. Sevgi, başta dirense de, kendini Sümer Öğretmen’in sözleriyle ikna olmuş halde bulur. Çünkü Kıbrıs’ın gerçeklerinin anlatılması gereklidir. Türklerin yaşadığı soykırımlar, kayıplar, zorunlu göçler, siyasi oyunlar ve halkın direnişi dünyaya duyurulmalıdır.
Kitap, Sarah’ın gizli kalmış geçmişiyle de örülüdür. İngiltere’nin Kıbrıs üzerindeki politikaları ve çıkar planları, Sarah’ın hayatına da dokunmuştur. Film projesi sırasında, Sarah da kendi içindeki sırlarla yüzleşir. Sevgi ise hem film için rehberlik yaparken hem de Kıbrıs’ın geçmişini tüm gerçekliğiyle öğrenirken kendi ailesine, köklerine, acılarına yeniden dokunur. Bu sırada Yiğit ile Sevgi arasında duygusal bağ gelişir. Ancak her aşk gibi onlarınki de yasaklar, acılar ve imkansızlıklarla çevrilidir.
Roman boyunca anlatılan, Kıbrıs’ın kanla yazılan tarihidir. Türk köylerinin basılması, kadınların, çocukların, yaşlıların öldürülmesi, Birleşmiş Milletler’in ilgisizliği, Rum çetelerinin vahşeti, Türklerin direnişi ve Türkiye’nin müdahalesi detaylı şekilde işlenir. Kitap sadece bir aşk romanı değil, aynı zamanda tarih kitabı gibi okunur. Finalde hem Sarah hem Sevgi hem de Yiğit için hayat artık eskisi gibi olmayacaktır. Çünkü Kıbrıs’ta hiçbir acı, kimsenin sandığı kadar basit değildir.
Bu kitapta sizleri neler bekliyor?
🩸 Gerçek tarihi olaylar ve unutturulan acılar ❤️🔥 Yasak, imkansız ve zamansız aşklar 🗡️ Savaş, direniş ve vatan mücadelesi 🕊️ Gözyaşlarıyla yazılmış umut ve cesaret hikayeleri 🎥 Geçmişle yüzleşme ve gizemli sırlar
Kitap Yorumu:
Belki, okurken boğazımı düğüm düğüm eden bir romandı. Kıbrıs’ın gerçeklerini bilmediğimi fark ettim; yaşanan soykırımlar, işkenceler, göçler, acılar… Sevgi’nin direnişi, Yiğit’in koruyuculuğu, Sarah’ın geçmişle yüzleşmesi o kadar gerçekçi anlatılmış ki kendimi o sokaklarda, çatışmalarda, köylerde hissettim. Kitap, bir tarihi romanın ötesinde, geçmişimizi öğrenme zorunluluğunu hissettiriyor
Sema Soykan’ın dili yine su gibi akıyor. Araştırmalarına dayalı güçlü alt yapısı, kurguya ustalıkla yedirilmiş. Kitapta aşk, tarih ve dram dengesini çok iyi kurmuş. Sevgi’nin zeki, dik duran karakteri çok etkileyici. Yiğit’in tekinsiz, sert ama güvenilir duruşu gerçek bir kahraman hissi veriyor. Sarah ise hikâyeye farklı bir perspektif katmış. Belki, her Türk gencinin mutlaka okuması gereken, unutturulmak istenen acı dolu gerçekleri hatırlatan, unutulmaz bir eser.
Kitaptan Alıntılar:
📝 “Hayat ileriyi düşünerek yaşanır ama geriye doğru anlaşılır.” 📝 “Kıbrıs sadece bir ada değildir, Doğu Akdeniz’in kalbidir.” 📝 “Aşk da insanın kalbiyle verdiği savaş değil mi, yasaklar ise namluya sürülen mermi gibi…” 📝 “Bazı insanların ikna olması için acının kendi yarasına değmesi lazımdı…”
📚 Seri/tekil: Tek Kitap 📖 Sayfa sayısı: 496 sayfa 📌 Tür: Tarihi Kurgu / Dram / Gerçek Hayat