
Bir Adım Arkanda
Bir Adım Arkanda, Avrupa tren yolculuğu sırasında kabusa dönen bir tatili konu alan, korku ve psikolojik gerilimi ustaca harmanlayan sarsıcı bir roman.
Bir Adım Arkanda, Laura ve Daniel çiftinin evlilik öncesi çıktıkları Avrupa tren turuyla başlıyor. Çift, uzun yıllardır birlikteler ve bu yolculuğu hem bir veda hem de yeni başlangıç olarak görüyorlar. Özellikle Laura için bu gezi, hayatındaki “özgürlük ve aşk” döneminin en güzel anılarını biriktirme fırsatı.
Hikaye ilk bölümlerde oldukça sakin ilerliyor. Çift, trenle Avrupa şehirlerini geziyor, yemekler, şehir yürüyüşleri, samimi sohbetler… Ancak Romanya hattında işler karışıyor. Budapeşte’den Romanya’ya geçerken trende Ion ve Alina adında başka bir çiftle tanışıyorlar. İlk başta mesafeli olan bu çift, sohbet ilerledikçe Laura ve Daniel’e ısınıyor.
Bir gece, tren yolculuğu sırasında Laura ve Daniel kısa bir süre kompartmanda dinlenmek istiyorlar. Uyandıklarında pasaportları ve kimlikleri çalınmış. Tren görevlileri ve polis kontrolü sırasında büyük bir tartışma çıkıyor. Alina, onlara yardım etmeye çalışıyor ama işler daha da kötüye gidiyor. Sonunda hem çift hem de Alina, tren görevlileri tarafından gecenin bir vakti, ıssız bir istasyonda trenden atılıyor.
Buradan sonra kitap tam bir psikolojik gerilime dönüşüyor. Üçü birlikte yürümeye başlıyor. Amaçları en yakın yerleşim yerine ulaşmak. Orman karanlık ve korkutucu. Bir noktada Alina tuvalet molası vermek için ayrılıyor. Bekliyorlar, bekliyorlar… ama geri gelmiyor. Alina’yı aramaya koyuluyorlar ve ormanın derinliklerinde eski, köhne, camları kırık, duvarları yosun tutmuş gizemli bir ev buluyorlar.