
Mickey 7
Edward Ashton’ın bilimkurgu romanı Mickey 7, ölümsüzlüğü sorgulayan bir harcanabilirin gözünden kimlik, etik ve hayatta kalma mücadelesini mizahi ve sürükleyici bir dille anlatıyor. Bong Joon-ho’nun filme uyarladığı bu çarpıcı hikâyeyi keşfedin.
Gelecekte, Dünya artık yaşanmaz hale gelmiş ve insanlık farklı gezegenlere koloni kurmak için evrende yeni yerler aramaya başlamıştır. Mickey Barnes, borçları ve hayattan kaçış arzusu nedeniyle bu kolonileşme sürecine dahil olur. Nilfheim adlı dondurucu bir buz gezegenine gönderilen Drahkgar ekibine, “Harcanabilir” olarak katılır. Bu pozisyon, ölümcül görevlerde kullanılmak üzere seçilen, öldüklerinde hafızaları yeni bedene yüklenerek tekrar yaratılan kişiler içindir. Mickey, yedi kez ölüp yeniden dirilerek, bu sürecin tekinsizliğini iliklerine kadar yaşayan bir karakterdir. Ancak her ölümden sonra zihinsel bütünlüğünden bir şeyler kaybetmesi, onu hem kendinden hem de gerçeklikten uzaklaştırır.
Kitap, Mickey’nin yedinci versiyonuyla başlar. Görevi sırasında bir uçurumdan düşer ve öldüğü düşünülür. Ancak gezegenin gizemli ve bilinçli yerli türleri tarafından kurtarılan Mickey, mucizevi şekilde kolonisine geri döner. Fakat döndüğünde onu büyük bir sürpriz beklemektedir: Mickey 8. Koloni protokollerine göre birden fazla “Harcanabilir”in aynı anda yaşaması yasaktır. Bu durum Mickey 7’nin hem fiziksel hem de varoluşsal bir tehdit haline gelmesine neden olur. İki Mickey’nin birbirinden habersiz, sonra da gizlice birlikte var olmaya çalışmaları, kitabın gerginliğini ve mizahını taşıyan başlıca unsurlardan biridir.