
Sarı Yüz
R. F. Kuang’ın Sarı Yüz romanı, çalıntı bir hikâyeyle şöhrete ulaşan June’un vicdan azabı ve sosyal medya baskısıyla yüzleşmesini anlatıyor. Irkçılık, kültürel sahiplenme ve modern yayıncılık dünyasının karanlık yüzü bu çarpıcı romanda işleniyor.
Sarı Yüz, R. F. Kuang’ın çoksatanlar listelerini sallayan, Goodreads’te yılın en iyi romanı seçilen, kültürel sahiplenme, ırksal eşitsizlik ve yayıncılık dünyasının karanlık yüzünü cesurca anlatan etkileyici bir hiciv romanıdır.
Sarı Yüz, yayıncılık dünyasında geçiyor ve kitabın çoğu New York’ta, yazar buluşmalarının yapıldığı kafelerden yayınevlerinin lüks ofislerine, imza günlerinden sosyal medyadaki tartışmalara kadar geniş bir mekân yelpazesini kapsıyor.
Ana karakterimiz June Hayward, beyaz, ortalama bir Amerikalı yazardır. Üniversite yıllarından beri tanıdığı ve birlikte yaratıcı yazarlık dersleri aldığı Athena Liu, Amerikalı-Çinli bir yazardır ve üniversiteden mezun olduktan sonra birbiri ardına çıkardığı kitaplarla edebiyat dünyasının sevgilisi haline gelmiştir. Athena’nın romanları kültürel çeşitlilik, göçmenlik, kimlik ve acı deneyimler üzerine derinlikli kurgular barındırır. June ise kendi yazdıklarının “önemsiz beyaz kız hikâyeleri” olarak görülmesinden dolayı öfkelidir ve Athena’nın başarısını onun Çinli oluşuna bağlar.
Bir gün, Athena yeni romanı üzerinde çalışırken, June’u evine davet eder. Evde şarap içip sohbet ederken Athena ani bir kaza geçirir; yemek yerken boğulur ve kısa sürede hayatını kaybeder. June, ambulansı çağırırken masada Athena’nın yayımlanmamış el yazması roman taslağını görür. Başlarda şok ve panik içinde olan June, Athena’nın ölümünden sonra taslağı çantasına koyar. Bu olay Manhattan’daki Athena’nın modern, minimalist evinde geçer. Athena’nın cenaze töreninde bile herkes Athena’dan bahsederken June kimsenin kendisine dikkat etmemesinden iyice kırılır.