
Silah Başında Aşk
Silah Başında Aşk, askeri romantizm türünde, sırlarla dolu geçmişler ve yasak bir yakınlaşmayı anlatan etkileyici bir roman.
Silah Başında Aşk, Menhus’un halası tarafından Üsteğmen Uğur’a emanet edilmesiyle başlıyor. Menhus, anne babasını kaybettikten sonra halasının yanında yaşamaya başlamış, psikoloji son sınıf öğrencisi, dışarıdan bakıldığında neşeli, renkli ve cıvıl cıvıl görünen bir genç kızdır. Ancak tüm o gülüşlerinin ardında kimsenin bilmediği karanlık bir sır taşımaktadır. Hayatını tehdit eden bu sır yüzünden, kendini koruyabileceği tek yer olarak halası tarafından Uğur’un yanına gönderilir.
Uğur ise Iğdır’da görev yapan, çocukluğu yetimhanede geçmiş, duvarları çoktan örülmüş, güven problemi olan bir askerdir. Yetimhaneden çıktığından beri kendine kurduğu tek gerçek aile, asker arkadaşlarıdır. Onlarla kan bağı yoktur ama can bağı vardır. Hayatına kimseyi dahil etmemeye, kırılmamaya yemin etmiş gibidir. Menhus’un gelişi, onun için bir borç ödemesinden fazlası olmamalıdır. Ona karşı soğuk ve mesafeli davranır. Tek istediği, bu genç kızın hem kendisine hem de arkadaş grubuna fazla yaklaşmaması, tehlike geçene kadar sessizce beklemesidir.
Fakat Menhus öyle biri değildir. Uğur’un tüm mesafelerine, sert bakışlarına ve emir kipindeki cümlelerine aldırmaz. Onun evinde kalmaya başladıktan sonra asker arkadaşlarıyla samimi olmaya, onların yemek masalarına neşe katmaya başlar. Menhus’un doğal tavırları, komik konuşmaları ve renkli giyimi, başta tüm askeri ortamda tuhaf karşılansa da zamanla herkes onu benimser. Uğur ise her geçen gün, onun evdeki varlığını daha çok hisseder, bir yandan ona karşı koymak isterken bir yandan kendini ona daha fazla çekerken bulur.